Hadi gelin, bir “ODD” ile ilgili bulmacayı çözelim. Durun, bu yazı bir tıp makalesi değil, endişelenmeyin! ODD ne mi? Kimileri için “O kadar Dertli, Düşünceli” olabilir. Kimileri ise “Ona Dikkat Etmeli!” diyebilir. Ama ciddi anlamda ODD’nin tam açılımı başka bir şey ve evet, bu konuda sizleri güldürmeye geldim!
ODD Nedir? Yoksa Bir Zeka Oyunu mu?
Söz konusu ODD, aslında “Oppositional Defiant Disorder”ın kısaltmasıdır. Türkçeye çevirdiğimizde, “Karşıt Olma Bozukluğu” olarak geçer. Durun, durun! Bu kadar sıkıcı ve ciddiyet kokan terimleri hemen kenara atın. Çünkü bu bozukluk, bazen erkekler ile kadınlar arasındaki o tatlı tartışmalarda da bir şekilde kendini gösteriyor, farkında olmadan!
Mesela, bir erkek “Hadi şu işi halledelim” derken, kadınlar bir “Evet ama… başka bir yol daha var mı?” diye başlayabilir. İşte, ODD’nin temel özelliklerinden biri de, sürekli olarak “hayır, ben böyle yapmam!” gibi bir tavır sergilemektir. Kısacası, kural koyulan her duruma karşı bir isyan hali, kimseyi şaşırtmaz!
Erkekler ve Kadınlar Arasındaki O Fark: ODD’de Klasik Bir Senaryo
Farz edelim ki, erkekler ODD’yi çözmeye çalışıyor. Stratejik düşünürler, değil mi? Kadınlar ise daha “Empatik bir bakış açısıyla” durumu ele alırlar. Şimdi şunu hayal edin: Bir erkek, bir problemi çözmek için “planı” hazırlar, her şeyin ne zaman ve nasıl yapılacağını netleştirir. “Bu işin çözümü şu kadar kolay,” derken bir kadın, bütün o çözüme empatili bir bakış açısıyla yaklaşıp, “Ama ya diğer herkes ne düşünüyor? Onları da unutmamalı mıyız?” diye sormaya başlar. Kadınların ilişkisel yaklaşımı, erkeklerin çözüm odaklı zihniyetini bazen “ODD”nin tatlı bir versiyonuna dönüştürür. Ne dersiniz, çok da uzak değil aslında, değil mi?
ODD: Kimseyi Kandırmak Yok!
Bana kalırsa, ODD yalnızca bir psikolojik bozukluk değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olabilir! Hani o iş yerinde patronun en sevmediği çalışan vardır ya, her türlü talimata karşı bir karşıtlık içindedir? İşte, o kişi de gizli bir ODD’ci olabilir! Kural tanımayan, hep “hayır” diyen, her durumu başkalarına karşı sorgulayan… Ama belki de doğru yapıyordur. Belki de hayatındaki her durumu sürekli gözden geçiren bir yaklaşım, doğru çözümlere ulaşmayı sağlayacak bir yol olabilir. Her ne kadar dikkat edilmesi gereken bir konu olsa da, bazen ODD ile gelen bu “karşı durma” halinin, kişisel gelişimde yaratıcı bir potansiyel olduğunu da söylemek gerek!
ODD’nin anlaşılması, kişisel hayatta ilişkileri de etkileyebilir. Özellikle küçük bir evde, bir kadının veya bir erkeğin, sürekli olarak “yok, bu değil” demesi, hayatı bazen karmaşık hale getirebilir. Ama tam da burada bir şey fark ediyorum: Belki de ODD’nin yardımıyla doğru çözümleri daha net ve hızlı bir şekilde bulabiliriz. Hadi gelin, tartışalım! Sizce ODD, sadece bir bozukluk mu? Yoksa bazen ihtiyaç duyduğumuz bir ‘hayır’ cevabı olabilir mi?
Peki ya siz? ODD’yi daha çok bir “bozukluk” olarak mı görüyorsunuz, yoksa bazen gerçekten çözüm odaklı, bağımsız bir yaklaşım mı? Kendi deneyimlerinizi bizimle paylaşın! Yorumlarınızla bu tartışmayı daha da renkli hale getirebiliriz.